27 Ocak 2010 Çarşamba

Bu kadını tanıyor musunuz?




Bu kadın, pazara giderken bile makyajını yapar, balyajlı saçlarına muhakkak şekil verir, yumurta topuk ayakkabılarının içine ten rengi çorabını giyer, eteği hemen dizinin altında biter.

Bu kadın, kapıcısına "Cemşit Bey", temizlikçisine "Mualla" der.

Bu kadın, herkese, aşağılamaya çalıştıklarına dahi "siz" diye hitap eder.

Bu kadın, sigara içiyorsa "Bırakamaz şu mereti", içmiyorsa "İçmez, içene de saygı gösterir" ama sigara içenlerin ağzının "Çok afedersiniz" tuvalet gibi koktuğunu ekleyip "Ağzınıza s.çayım" altmetnini gizliden gizliye sokuşturmadan edemez.

Bu kadın, gereksiz bir agresyonla hakkını savunur. Her alışverişte fişini alır, fatura sırası beklerken araya kaynayan olursa ilk o müdahale eder, toplu taşıma araçlarında yer vermeyen gençlerin gözünün içine baka baka "Gençlik ne hale gelmiş!" diye isim vermeksizin çemkirmekten asla geri durmaz.

Bu kadın, modern medyayı hep takip eder. Onun için her şey "İyidir ama artık bozmuş"tur. Kadın programlarını "asla" izlemez, sinema para tuzağıdır, tiyatroya gitmek lazımdır ama "Aman ne zaman gitsin"dir, TRT eskisi gibi kaliteli yayın yapmamakta, "Baksanıza artık Mustafa Keser'i bile çıkarmakta"dır.

Bu kadın, zamanında solcu, eşitlikçidir ancak g.tünü kurtardığı tarihten itibaren Kürtlerin tamamının aslında terörist olduğundan, hepsinin ülkeyi içten çökertmek için kendisi gibi "Safkan Türk"lere düşmanlık beslediğinden adı gibi emindir, bunu anlayamayanların saflıklarını şaşkınlıkla karşılar.

Bu kadın, orucunu tutar, namazını kılar ama yeri geldiğinde rakısını da içer.

Bu kadın, patronuna, üstlerine, zenginlere, süslülere gösterdiği güleryüz ve samimiyetin acısını esnaf, işçi, hizmet sektörü çalışanı tayfasına insan müsveddesi muamelesi yaparak çıkarır.

Bu kadın, çocuklarına "Siyasete bulaşmayın, sizin tek işiniz var: Okumak, okumak, okumak!" diye öğüt vermeye çalışarak apolitik nesil yetiştirmeye yeminliler ordusunun en ön saflarında bayrak taşır.

Bu kadın, zamanında öğrendiği azıcık yabancı dille altyazılı filmlerdeki repliklerin arasından kulağına aşina gelenleri o ortamdakilere öğretme bilincini asla yitirmez. "Oh may gad" diyen karakter "Bakın, işte burada 'Aman Tanrım!' diyor"dur.

Bu kadın, ölmeden dünyaya bir iz bırakmak amacıyla pek çok yersiz faaliyetin gerçekleşmesine hizmet eden "Zıkkım Hanımlar Derneği", "S.kb.k Ev Hanımları Derneği" gibi binbir kuruluşun içinde yer alıp sabahtan akşama kadar dedikodu yapar, en iyi ihtimalle el işleriyle vaktini ve atılacak malzemelerini değerlendirir. Sosyal duyarlılığı doruktadır ama sokak çocukları söz konusu olduğunda "Bunların hepsi Kürt'tür, bakamayacaklarsa doğurmasınlar, tavşan gibi çoğalmasınlar"dır.

Bu kadın, çocukları daha iki yaşındayken onlara "Ayberk'çiğim, bizi düşmanlardan kim kurtardı?" sorusuna "Atatürk!" yanıtını vermeyi öğretir.

Bu kadın, referansla zincirleme satış yapan kozmetik firmalarının gözbebeğidir.

Bu kadın, içinde bulunduğu her kalabalıkta göze batmak zorundadır, kurşuni ojelerini sürmeye başlayalıberi "dinleme" çipi yandığı için bütün tartışmalardan haklı çıkmanın verdiği özgüvenle karşısındakine işaret parmağını sallaya sallaya haykırma hakkını kendinde bulur.

Bu kadın, hayatını neredeyse bunaldığında onu teselli etsinler, bir yeri ağrıdığında şikayetlerini dinlesinler, keyfi yerindeyken de kendi söylediklerine hak versinler diye yaşar.

Bu kadın, otobüse bindiğinde önünde oturan tesettürlü ya da kara çarşaflı kadınlara duyuracak şekilde "Cumhuriyeti Atatürk kimlere emanet etmiş! Peh peh!" diye serzenişte bulunur.

Bu kadın, "gün" fenomenini ülkemize kazandıran, kısırın gurmesi, çayın eksperi, dedikodunun şahbazıdır.


Bu kadını tanıyor musunuz?

Bu kadın, önceden bahsettiğim "Laik Teyze"; Asiye'min deyişiyle "Bostanlı Teyzesi"dir.

Hav!

4 yorum:

victor's secret dedi ki...

ayrıca "yaş otuz beş yolun yarısı.. "nı da "hayır efendim otuz beş buçuk!" diye düzeltir. ='D

haha yerinde tanımlar, muhtekulade!

p.s.: karikatürü görünce aklıma tüten anğ geldi? hatırlar mısın?

Can Canis dedi ki...

Evet, heh heh, Tüten Ang'ı nereden tanıyorsun?

victor's secret dedi ki...

tüten bi efsanedir yahu! x'D

en son bi kaç yıl önce siyaset meydanında izledim. saatlerce o meşhur yeşi etek-ceket takımı, dandirik broşu ve ince demir tacıyla oturdu oturdu; sonunda diğer 3 karı yorulunca ona 5 dk söz verdiler ve beni yerlere yıktı.

bi de geçen bi yerde yerken televizyona gözüm takıldı, bi dernekten bahsediyolardı kadının biri de mikrofona eğilmiş bağırıyodu. bi baktım bizim tüten! bil bakalım üzerinde ne vardı?

bildin yeşiller! x'D

Adsız dedi ki...

evet tanıyorum, çünkü kendisi benim annem.
- kendi isminden ziyade annesinin ismini vermek istemeyen takipçi