21 Şubat 2010 Pazar

Şirinevler istikametinde anti-cinsiyetçi taciz...


İki gün önce işten eve dönerken her gün bindiğim otobüse yine binmiş, sevgi pıtırcığı yuvama dönüş yaparken otobüsün orta boşluğunda bir yandan kollarını demire dayayıp pencereden dışarıyı seyrederken bir yandan mum kokulu Hande Ataizi modunda kaba etini geriye geriye seğirterekten kendi çapında bir Jennifer Lopez klibi çeken, çok dar kotlu, favorileri kaş hizasında ve tahminen otuzlarının sonunda çırpınan, ihtimal ki varoşluk yüzdesi hayatının hiçbir periyodunda 80'in altına inmemiş histrionik eşcinsel tiplemesini gördükten sonra aynı otobüs hattında daha önceden tanık olduğum bir hadise beynimde yeniden peydah oluverdi ve burada hak ettiği yeri bulmasını istedim.

Efendim, toplu taşıma araçlarında fortçuluk ve taciz malumunuz. (Sıkıcı olmaya başlamak.) Ne var ki, Şirinevler ve civarı hakkında şöyle bir ayrıntı da varmış ki ben yeni öğrendim; orada yaşayan popülasyon adeta bir Kanada, bir Amsterdam bilinci geliştirmiş durumda. Zira Türk toplumunda sıklıkla genç kız ve iğrenç adamla özdeşleştirilmiş olan taciz geleneği ihtimal ki 2010 kültür başkenti olmaktan mütevellit aşılmış; cinsiyetçilikten sıyrılmış durumda.

Saat akşamüstü dörtte, kalabalıklık oranı aşağı yukarı Pekin'de yılbaşı kutlamalarıyla Yüksekova'da bir Cem Adrian konseri arasında tanımlanabilecek; yani oturacak yer bulamadığınız fakat oksijen miktarının herkes için yeterli olduğu bir otobüste, yanımda duran adamın müthiş bir cesaret örneği sergileyip pantolonumun önüne umarsızca dokunması da başıma geldi. Ben de her taciz mağduru gibi başta yanlış anladığımı sanıp daha sonra adam ses çıkarmadığımı, hatta küçük çapkınlık macerasına dahil olduğumu falan sanıp elinin yanlışlıkla değmediğini kanıtlama çabasına girişince "N'ooluyo ya?" bakışlarıyla badi badi adamın aurasından uzaklaştım ve takip edilmeme dualarıyla otobüsten indim.

Toplumda cinselliği tabulaştırmanın sonuçlarına en güzel örneği verdin tacizci amca; sağolasın. Sevgilisi olan öğrencisini döven din öğretmeninin, erkeklerle konuştu diye kızını öldüren yobazın, eşcinsel çocuğunu vurdurtan homofobiğin ve hamile kaldı diye evlatlıktan reddedilen kızın babasının zamanında arkadaşlarıyla toplaşıp porno izleyerek mastürbasyon yaparken göz ucuyla diğerlerinin mihrabını kontrol ettiğini, beden derslerinden sonra soyunurken "şakadan" birbirini taciz ettiğini, "bacım" dediği komşusunu düşünerek hamamcı olduğunu, iki çocuğu ve karısıyla onay gören mazbut hayatını sürdürdüğü evine internetten düşürdüğü erkekleri aldığını biliyorum.

Kendini ilk ya da son sanana ne yazık.

GRRRRRRRRRRRHAAAVV!!

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Bloğunuzda ki güncel paylaşımlarınız sayesinde sık sık bloğunuzu takip etmeye başladık. Halı yıkamacı firması olarak paylaşımlarınızın ve başarılarınızın devamı dileriz.